Hizli Tüketim

Hoşgeldiniz!
Yayınlarımıza Yorum Yapmayı Unutmayın.! İyi Bloglar.!
www.eskisehiryasam.blogspot.com.tr
DUYURU
Eskişehir'i Tanıyalım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Eskişehir'i Tanıyalım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Eylül 2014 Perşembe

Örnek Kent Eskişehir


 
Fransa Büyükelçiliği tarafından düzenlenen Vivapolis sürdürülebilir şehircilik sempozyumuna Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile belediyeden uzman bir ekip katıldı. Fransa Büyükelçiliğinin himayesinde Türkiye Belediyeler Birliği’nin ve Marmara Belediyeler Birliği’nin destekleriyle düzenlenen Vivapolis Türk – Fransız sürdürülebilir şehircilik sempozyumu İstanbul’da gerçekleştirildi.
Sürdürülebilir kentsel gelişimine genel bir bakış çatısı altında Güzel ve yaşanabilir şehirleri hayal etmek , Fransız ve Türk Belediyelerden şehircilik tecrübeleri paylaşımları , kent projelerinin finansmanı , kentsel gelişimin aşamaları , şehir kalkınmasını destekleyen uzmanlar ve şehir hava kalitesi konuları düzenlenen sempozyumda anlatıldı.
Türkiye Belediyeler Birliği ve Marmara Belediyeler Birliğine üye olan belediyelerin temsilcileri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in katıldığı sempozyumda Fransız Müşavir Mühendisler Birliği Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Patrck-Yann Dartout’un moderatörlüğünde Kentsel Gelişimin Aşamaları oturumunda Büyükşehir Belediyesi adına  Meclis Üyesi Jale Nur Süllü “Turizmi Geliştirmek İçin Eskişehir’in Planları” konusunda sunum gerçekleştirdi. Süllü Eskişehir’de yapılan köklü projeler ile başarı sağlandığını söyleyerek “Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirilen projelerde başkanımız Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’in yenilikçi, akılcı, çağdaş ve modern fikirleri Eskişehir’i yaşanabilir bir kent haline getirdi. Eskişehir, Balmumu Heykeller Müzesi, Sualtı dünyası, Masal Şatosu, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Kentpark , 1200 kişilik Kongre Merkezi ve restorasyonu tamamlanan Odunpazarı Evleri ile turizmin cazibe merkezi haline geldi. Eskişehir artık turizm firmalarının yoğun olarak tur düzenlediği bir kent oldu”. şeklinde konuştu.
Düzenlenen sempozyumun ardından katılımcı belediyelerin temsilcileri Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin projeleri ile ilgili yetkililerden bilgi aldı.
Devamını Oku

21 Eylül 2014 Pazar

Karikatür Müzesi

Anadolu Üniversitesi, Karikatür Sanatını Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından kurulan müze Odunpazarı Evleri içindeki 1900 lü yıllarda yapılmış olan bir binanın restore edilmesiyle hizmete girmiştir. Müze iki katlı olup altı bölümden oluşmaktadır bu bölümler şunlardır; daimi sergi bölümü, değişken sergi bölümü, Türk karikatür ustaları bölümü, Eskişehirli karikatürcüler odası, kütüphane ve atölyeden oluşmaktadır. Bina 265 metrekarelik bir alana sahiptir.
Müzenin üst katında arşiv eserleri yer almaktadır. Alt katında ise birçok konu üzerine çizilen karikatürlerin sergilendiği alan olarak kullanılmaktadır.
Devamını Oku

Barlar Sokağı


Barlar sokağı İbis Otelin tam karşı arasında bulunur. Eskiden Vural Sokak olarak bu çıkmaz modernize edilerek Barlar Sokağına dönüştürülmüştür.
Türkiye’de bir çok ildede hizmet veren Barlarında şubelerinin bulunduğu bu sokak , türküden-rocka ,karaoke den modern meyhanelere kadar birçok mekana ev sahipliği yapmaktadır.
Sokağın içinde birasını almış kaldırıma oturmuş gruplardan , müzik aletini alıp kendi çapında eğlenen insanlara tanıklık etmek mümkün.
Barlar sokağı şehrin tam merkezinde yer alması , ulaşım kolaylığı , her bütçeye uygunluğu ilede benzerlerinden çok önde yer almaktadır.
Ortalama 30 kadar Cafe-Bar-Meyhane bulunan sokakta , Özellikle Cuma ve Cumartesi akşamı rezervasyon yaptırmamışsanız yer konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz.

Alıntıdır...
Devamını Oku

Doktorlar Caddesi


Resmi adı İsmet İnönü-1 caddesi olan Dokktorlar Caddesi, önceleri doktor muayehanelerinin yoğun olduğu bir caddeyken şimdilerde dünyaca ünlü markalarının mağazalarına, gsm operatörlerinin iletişim merkezlerine, takı-bijuteri dükkanlarına ve birçok banka şubesine ev sahipliği yapmaktadır.
Doktorlar Caddesinin bir ucunda Kanatlı Alışveriş Merkezi, diğer ucunda ise Subay Orduevi ve Şair Fuzuli Caddesinin birleşim noktasına kadar uzanır. Üst sokağında Barlar Sokağı, alt tarafında ise Porsuk Çayı (Adalar) ile komşudur.
Barlar sokağına ve Adalar’a komşu olmasından dolayı günün her saatinde kalabalık durumda olan cadde özellikle akşam iş çıkışlarında tıklım tıklım dolu hale gelmektedir. Bunda en büyük sebeplerden biri şehrin eğlence merkezi olan Barlar Sokağına insanların bu cadde üzerinden geçiş yapmasıdır.
Trafiğe kapalı olmasından ve ortasından tramvay hattının geçmesinden dolayı İstiklal Caddesine benzetilmektedir. Caddede Büyükşehir Belediyesinin yaptırdığı heykeller bulunmaktadır. Bunlardan en ünlüsü iki kadının konuşmasını ele alan heykeldir.
Alıntıdır...
Devamını Oku

17 Eylül 2014 Çarşamba

Yerel Lezzetler

ÇibörekGöbeteBoza
Bamya ÇorbasıTutmaçMet Helvası
Ağzı AçıkDüğü Köftesi ÇorbasıArabaşı
Göceli TarhanaHarşılKatlama Böreği
Lahana DolmasıMercimekli Bulgur PilavıÇerkez Sobrası (Abısta)
Toğga ÇorbasıYufkalı Büryan Böreği
Devamını Oku

Eskişehir'in Coğrafi Özellikleri

AKARSULAR
Sakarya Nehri: Çifteler İlçesi'nin sınırları içinde yer alan "Sakaryabaşı" denilen yerden çıkmaktadır. Buradan çıkan su, önce Bardakçı Suyu ile, sonra Seydisu ve Sarısu ile birleşerek güneydoğuya doğru akar. Çakmak Köyü yakınında Ankara - Eskişehir arasında il sınırı olur ve kuzeye döner. Kıran Hamamı denilen yerde Porsuk Çayı ile birleşir ve kuzeye doğru akar. Sarıyer Barajı'ndan sonra akışı batıya döner.
Porsuk Çayı ve Kolları: İki koldan oluşmuştur. Birincisi, Porsuk suyudur. Kaynağı Murat Dağı'ndadır. Altıntaş havzasında hafif meyilli bir arazide akar. Diğer kol, Kütahya'nın batısından gelir. Bu, şehrin kuzeyinden "Porsuk Çayı" adı ile geçen sudur. Bunlar Çukurova'da birleşerek ve Eskişehir il sınırında, İncesu Köyü'nün yakınındaki Kalburcu Çiftliği'nden geçerler. Sonra sırasıyla Kunduzlar, Kargın Deresi, Ilıcasu, Mollaoğlu Deresi, Sarısu, Keskin-Muttalip dereleriyle birleşerek, Sakarya Nehri'ne yaklaşırken de Pürtek Çayı'nı içine alır.
 <<
 
BARAJLAR
Porsuk Barajı: Porsuk Çayı üzerindedir.Şehrin su taşkınlarını önlemek, sulama ve kullanma suyunu temin amaçlı yapılmıştır. Ayrıca burası balık üretimi ve mesire yeri olarak da kullanılmaktadır.
Sarıyar Barajı: Ankara il sınırında, Sakarya Nehri üzerinde Ereğli Demir-Çelik Tesisleri kurulmuştur. Amacı Batı Anadolu'nun elektrik gereksinimini karşılamaktır.
Musaözü Barajı: Eskişehir'den 28 km. uzaklıkta bulunan Mollaoğlu deresi üzerindedir. Yine taşkından korunma ve sulama amacıyla kurulmuş olup, ağaçlandırılan çevresi, Eskişehirlilerin tatil günlerinde rağbet ettikleri mesire yerlerinden biridir. Balık üretimi de yapılır.
Gökçekaya Barajı: Eskişehir'in kuzeydoğusunda Sakarya Nehri üzerindedir. Elektrik üretmek amacıyla kurulmuştur.
Dodurga Barajı: Sarısu deresinin üzerinde kurulmuştur. Eskişehir'e yararlı olan barajlardan biridir. İnönü'yü sulamak ve taşkınları önlemek amacıyla kurulmuştur.
Çatıören ve Kunduzlar barajlarından da yararlanılmaktadır.
 <<
 
BAŞLICA DAĞLAR
Eskişehir il alanı, Sakarya Irmağı ile Porsuk ve Sarısu Çayları havzalarını kaplamaktadır. Havzaların denize doğru eğimleri fazla değildir. Bu nedenle akarsular, havzaların yüksek bölümlerinden taşıdıkları maddeleri, alçak kesimlere yığarak çok geniş düzlükler oluşturmuştur. Ovaların, il toplam alanı içindeki payı %26 dolayındadır. Eskişehir'de ovalar, ovaların çevrelerini kuşatan dağlar ve platolardan oluşan normal bir topografya görülür.
Porsuk Ovası, Kütahya il sınırından başlar, Porsuk Çayı'nın yatağı boyunca kuzeydoğu yönünde uzanır. Eskişehir il merkezinden sonra, doğuya yönelir ve Ankara il sınırına dek sokulur.
Porsuk Ovası; kuzeyden Bozdağ ve Sündiken Dağlan, güneyden Sivrihisar Dağlan ve Türkmen Dağı'nın doğu uzantılarıyla çevrilir. Ova, Kütahya il sınırından Eskişehir il merkezine dek oldukça eğimli, dar bir vadi şeklindedir. "Porsuk Çukurluğu" olarak adlandırılan bu bölüm, il merkezine yaklaştıkça genişlemeye başlar. Ovanın, Muttalip ve Sultandere köyleri arasında yaklaşık 13 km. ye ulaşan genişliği, doğuda Çavlum Köyü yakınlarında daralır ve l km.ye dek iner. Bu boğazdan sonra yeniden genişler ve en geniş durumunu burada Kazanır. Ovanın genişliği, bu yöredeki Sepetçi ve Fevziye Köyleri arasında 21 km. ye ulaşır. Daha sonra yeniden daralmaya başlar. Ova, özellikle Refahiye Köyü'nden sonra dar bir vadiye dönüşür.
Batı-doğu yönünde eğimli olan Porsuk Ovası'nda eğim fazla değildir. Ovanın denizden yüksekliği, Sultandere Köyü yöresinde 836 m, Söğütönii yöresinde ise 835 m.dir. Porsuk Çayı'nın Sakarya Irmağı'na karıştığı yerde, ovanın yüksekliği 650-700 m. arasında değişmektedir. Yani, ovadaki en büyük yükselti farkı yaklaşık 125 m. dir.
Kalın alüvyal bir toprak tabakası ile kapalı olan Porsuk Ovası, çok verimlidir. Ovada buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, pirinç ve şeker pancarı ekimi yapılır.
Porsuk Ovası'nın batı uzantısı, "Sarısu Ovası" olarak adlandırılan bir ovada noktalanır. Sarısu Çayı'nın her iki yanında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır.
Kuzeyde Bozdağ, güneyde Küçük Türkmen Dağı ile çevrili olan ovanın denizden yüksekliği 840 m.dir. İnönü'nün kuzeyinden başlayan ova, doğu yönüne akışlıdır ve fazla eğimli değildir. Sarısu Ovası'nın en geniş yeri İnönü ile İstasyon arasındadır. Burada yaklaşık 4 km. genişliğe ulaşır. Doğuya gidildikçe yavaş yavaş daralır. Sarısu Ovası, Okubalı yöresinde bir boğazı aştıktan sonra yeniden genişler. Ova, Eskişehir il merkezi yakınlarındaki Karagözler Köyü'nün batısında Porsuk Ovası ile birleşir. Kalın alüvyal topraklarla kaplı Sarısu Ovası'nda buğday, arpa, çavdar, mısır, pirinç ve şeker pancarı ekimi yapılır.
İlin güneybatısında yer alan Yukarı Sakarya Ovası, Porsuk Ovası'ndan sonra Eskişehir'in en geniş düzlüğüdür. Yukarı Sakarya Ovası; kuzeyden Sivrihisar Dağları ve Türkmen Dağı'nın kuzey uzantıları, batıdan Türkmen Dağı'nın doğu uzantıları, güneyden ise Emirdağ'la çevrilidir. Bu geniş düzlüğün denizden yüksekliği 800-1000 m. arasındadır.
Yukarı Sakarya Ovası, doğudaki Yağverviran ve Gerenli Köyleri yöresinden, Sivrihisar ilçe merkezine doğru sokulur. Ovanın başlangıçta 14 km. olan genişliği, Sivrihisar'ın kuzeyinde 4 km. ye düşer.
Yukarı Sakarya Ovası, Porsuk Ovası gibi tam düz değildir. Ovadaki en belirgin kabartı, Mahmudiye İlçesi'nin batısındaki 1.301 m. yüksekliğindeki "Kırgız Dağı" dır. Yine aynı yörede Congerçalı ve Çerkezçalı tepeleri bulunmaktadır. Çifteler ilçe merkezinin güneydoğusunda en yüksek noktasına ulaşan Çal Kütlesi, uzantıları ile çok geniş bir alanı kaplar.
Yukarı Sakarya Ovası'nın en geniş yeri Aksaklı ve Yukarı Kepen Köyleri arasındadır. Bu kesimde genişliği 76 km.ye yaklaşır.
Yer yer kalın bir toprak tabakası ile kaplı olan ova, Sarısu ve Porsuk Ovaları kadar verimli değildir. Yukarı Sakarya Ovası'nda genellikle buğday, arpa, çavdar, mısır, susam, ayçiçeği ve şeker pancar ekimi yapılmaktadır.
Eskişehir ilinde yaylalık alanlar. Türkmen Dağı'nın doğu uzantıları ile Bozdağ, Sündiken Dağları üzerindedir. Porsuk ve Sakarya Havzalarını birbirinden ayıran Sivrihisar Dağları üzerinde de yaylalık alanlar bulunmaktadır.
Eskişehir il alanı daha çok platolar ve dağlarla kaplıdır. Yaylalar, il topraklarının %0.6 gibi çok küçük bir bölümünü kaplar.
Eskişehir ilinin genel coğrafi yapısı; Sakarya ve Porsuk havzaları ile bu havzaları çevreleyen dağlardan oluşur. Bu nedenle, il toprakları ana vadiler ve bu vadilerle birleşen çok sayıda küçük vadilerce parçalanmış durumdadır. Havzanın sularını toplayan Sakarya Irmağı'nın aktığı vadi, "Sakarya Vadisi" adını alır. Bu vadi. Sakarya Irmağı'nın ilk kaynak alanlarında, yani Türkmen Dağı kütlesinin doğu uzantıları üzerinde dar ve derindir. Seyitgazi yöresinden sonra, vadi tabanı genişler ve doğuda Ankara il sınırına dek uzanır. Bu bölümde, vadinin geniş tabanı üzerinde Yukarı Sakarya Ovası yer alır. Sakarya Vadisi, Ankara il sınırının yakınından kuzeye döner ve Porsuk Çayı ile birleşir. Vadinin bu kesimine "Orta Sakarya Vadisi" denir.
 <<
 
BİTKİ ÖRTÜSÜ
İç Anadolu stepleri, Kuzey Anadolu ve Batı Anadolu ormanları, Eskişehir'in bitki örtüsünü oluşturur. Sündiken Dağları'nın, Porsuk Vadisi'ne bakan güney yamaçlarında, 1000 metreden sonra meşe çalılıkları, daha sonra da bodur meşeler görülür. 1300 metreden sonra yer yer kara çamların göze çarptığı Sündiken Dağları'nın, Türkmenbaba, Eşekli Türkmen Tepesi ve Bozdağ'ın Sakarya Vadisi yönü incelenirse, (özellikle Tandırlar Dağküplü Köyleri arası çok sıktır) karaçamla kaplı olduğu gözlenir. Burada karaçamların arasında, kızılçamlar da görülür. Taştepe ve Mihalıççık civarına kadar sarıçamlar yer alır. Yapıldak civarındaki çam ormanları arasında, yüksek meşeler görülür. Eskişehir'in güneyindeki platolarda ve Çifteler Ovası'nda orman yoktur fakat karakteristik step bitkileri vardır. Sarısu Porsuk Vadisi'nin bitki örtüsünü, yumak, yavşan ve kekik oluşturur. Porsuk ve Keskin Dereleri'nin kenarlarındaki bitki örtüsü ise, söğütler, kavaklar, karaağaçlar ve koruluklardan oluşur.
 <<
 
COĞRAFİ YAPI
Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi'nin kuzeybatısında yer almaktadır. Kuzeyde Karadeniz, kuzeybatıda Marmara, batı ve güneybatıda Ege Bölgesi ile komşudur. Eskişehir'in ilçelerinden Seyitgazi'nin küçük bir bölümü Ege'nin, Sarıcakaya İlçesi'nin tümü ile Merkez ve Mihallıçık ilçelerinin bir bölümü Karadeniz Bölgesi'nin etkisindedir. Ancak Eskişehir, coğrafi karakterini genellikle İç Anadolu Bölgesi'nden alır.
Kuzeyden Bozdağ ve Sündiken Dağları, güneyden Emirdağ, doğudan Orta Asya Vadisi, batıdan Türkmen Dağı gibi doğal sınırlarla çevrili olan il alanı, yaklaşık 13.653 km2 dir. Bu alanıyla il, Türkiye topraklarının %1.8' ini kaplamaktadır. İl merkezinin denizden yüksekliği ise 792 m dir.
Eskişehir ili, güneyden Afyonkarahisar'ın Emirdağ ve İnsaniye; güneydoğudan Konya'nın Yunak; doğudan Ankara'nın Polatlı, Nallıhan ve Beypazarı; kuzeybatıdan Bolu'nun Göyük; batıdan Bilecik'in Gölpazarı, Söğüt, Bozüyük ilçeleri ve Kütahya ile çevrelenmiş durumdadır.
Yaklaşık %22'sini dağların oluşturduğu ilin, yeryüzü şekilleri içinde ovaların payı %26 dolayındadır.
İç Anadolu'nun kuzeybatı köşesinde yer alan Eskişehir ilinin topografik yapısını, Sakarya ve Porsuk havzalarındaki düzlükler ile bunları çevreleyen dağlar oluşturur. Havza düzlüklerini, kuzeyden Bozdağ-Sündiken Sıradağları, batı ve güneyden ise İç Batı Anadolu eşiğinin doğu kenarında yer alan Türkmen Dağı, Yazılıkaya Yaylası ve Emirdağ kuşatır.
Dış etmenlerin uzun süren aşındırmaları sonucu vadiler, genellikle derinleşmiştir. Vadi yamaçları hafif eğimli olup, yamaç aşındırması güçlüdür. Genç oluşumlar dışında tepe sırtlarının basık ve yuvarlak olduğu ilde, kapalı havza durumu pek görülmez. Denize doğru sürekli bir eğim vardır.
Dağlar, ilin ovalarını çeşitli yönlerden kuşatır. Dağlık alanlarında, farklı aşınma ve çözünme sonucu ortaya çıkan şekiller, genellikle belirgindir. Ovalardan dağlara doğru, çeşitli yükseltilerde uzanan platolar vardır. İlin kuzeyinde, batı-doğu yönünde, Anadolu'nun iç sıradağlarından Bozdağ ve Sündiken Dağlan yer alır ve uzantıları doğuda, il sınırını oluşturan Sakarya Irmağı'na dek sokulur.
Eskişehir ilinin güneydoğu köşesinde, Sakarya yayının içinden başlayan Sivrihisar Dağları, güneydoğu-kuzeybatı yönünde uzanır. Kaymaz Bucağı'na uzanan Sivrihisar Dağlan eşik görünüşlü bir yayla üzerinde yer alır.
Kaymaz Bucağı'ndan sonra yayla görünümü kazanan geniş eşik üzerinde, yer yer yüksek tepeler görülür. Eskişehir il merkezinin güneyinde başlayan bu yayla görünümlü dalgalı alan, batı yönünde sürer. Sarısu Ovası'nın güneyinde, Küçük Türkmen Dağı'nı oluşturur ve il sınırları dışında Domaniç Dağları ile birleşir. Kaymaz Bucağı ile Eskişehir il merkezi arasındaki en önemli yükselti, Koca Kır Yaylası'nın Porsuk Ovası'na inen etekleridir. Porsuk Çayı'ndan batıya doğru gidildiğinde 1.255 m. yüksekliğindeki Küçük Türkmen Dağı'na ulaşılır. Daha batıda ise Kozdoğru Tepesi ile Göktepe bulunur.
Asıl Türkmen Dağı, Porsuk Barajı'nın güneyinden başlar ve uzantıları ile birlikte Sakarya Ovası'na dek uzanır. En yüksek noktası 1.825 m. ile Türkmen Dağı Tepesi'dir. Diğer önemli yükseltiler, Kırgıl Tepe, Kuyu Tepe, Yaylacık Tepe, Deve Eriği Tepesi, Deve Tepe ile Oluk Dağı'dır.
 <<
 
İKLİM
Eskişehir, İç Anadolu, Batı Karadeniz ve Akdeniz iklimlerinin etki alanı içinde olması nedeniyle, kendine özgü bir iklime sahiptir. Yıllık sıcaklık ortalaması, 10.9° dir. Aylık ortalamaya göre yılın en soğuk ayı, -2° ile ocak ayıdır. Aralık ayının ortalarından, şubat ayının ortalarına kadar çok soğuk günler ve don olayları yaşanır. -10° ile -25° arasında değişen derecelere rastlanabilir.Ancak ocak ayı içinde 10° ile 15° lik ılık günler de geçirilir. Mart ayında daha çok don olayına rastlanır. Baharın ikinci yarısında maksimum sıcaklık, 20° nin üstüne çıkar.
Haziran, temmuz ve ağustos aylarında en sıcak günler yaşanır. En düşük sıcaklık 10° - 15° dir Temmuz ayının ikinci yansı ile ağustos ayının ilk yansında en yüksek sıcaklık, 30° - 40° arasında değişir.
Burada, kara iklimi özelliğini gösteren en belirgin olay, aynı zamanda gece ile gündüz sıcaklığında 12° ile 29° arasında büyük ısı farklarının olmasıdır.
Sonbahar mevsimi, sıcaklığın 20°' nin altına düşmesiyle, ağustos ayının ikinci yarısından itibaren kendini belli eder. Eylül ayının sonunda sıcaklık, 0° 'ye kadar inebilir. En yüksek sıcaklık ise, yine eylül ayı içinde, yazın devamı olarak 20° ile 30° arasında oynayabilir. Ekim ayında ortalama sıcaklık, 10° civarında seyreder.
Eskişehir'de yağışlar, kışın kar ve yağmur halinde görülür. Aralık ayından itibaren yağışlar daha çok kar şeklindedir. Nisan ayı sonundan itibaren havalar ısınmaya başlar.
Eskişehir'de bahar yağmurlan, batı ve güneybatıdan gelerek, sağanak halinde düşer. Yıllık ortalama yağış miktarı 378.9 kg/m3 'dür.
Temmuz ve ağustos aylarında, Akdeniz yaz kuraklığı özelliklerini gösterir. Ancak çok hafif olarak, Karadeniz yaz yağmurlarını da alır. Ekim ayında yağmur, kasım ayında sulu karın yağması, kışın başladığını gösterir.
Eskişehir'de rüzgarlar, kışın doğudan batıya eser. Baharın ilk aylarında kuzeybatı rüzgarları hakimdir. Baharın sonunda güneybatı, batı ve kuzeybatıdan gelen rüzgarlar görülür.
Yaz mevsiminde bazen geçici olarak günlük şiddetli doğu rüzgarları da görülebilir. Sonbaharda ise, eylül sonundan itibaren doğu, kuzeydoğu ve güneydoğu rüzgarları ortaya çıkar.
 <<
 
YER ALTI SULARI
Eskişehir yöresi, yeraltı suları bakımından da çok zengindir. Dünden bugüne Eskişehir hamamlarına bir göz atalım.
Şehrin sıcak suları Porsuk Çayı'nın sağ kıyısında, 8 hektarlık bir alan içinde bulunmaktadır. Suyun merkezinde sıcaklık 47° 'dir. Bazı yerlerde 35°'ye kadar düşmekte, bazı yerlerde ise 55° ye kadar yükselmektedir. 19. yy. sonunda Eskişehir çarşısında 4 hamam bulunmaktaydı. Üçü erkekler için, biri kadınlar içindi (Yenice, Erler, Kıymet, Alçık Hamamı). Hamamların suyu hafif demirli ve kükürtlüdür. Daha sonra Asker Hamamı ile Şengilcik Hamamı'nı görmekteyiz. Günümüzde yararlanılan hamamlar şunladır: Erden Hamamı, Ethem Hamamı, Işık Hamamı, Güneş Hamamı, Yeni Hamam, Keçeciler Hamamı, Erkal Banyo, Erler Hamamı, Alçık Hamamı ve Has Termal kaplıcalarıdır.
Eskişehir ilinin dışında da sıcak sular ve hamamlar mevcuttur.

Çifteteler Hamamı: Eskişehir'in güneyinde, Sakarya başındadır. Ağrılı hastalara iyi gelir. Suyu sıcak, doğal tatta ve kükürt kokuludur.
Uyuz Hamamı: Alpu İstasyonu'ndan bir saat güneye gidilince Yellice Köyü görülmektedir. Bu köyün yakınındaki bir hamamdır. Kalsiyum ve Magnezyum oranı yüksek olup, deri hastalıklarına iyi gelir.
Alpanos Ilıcası: Seyitgazi'nin 20 km. kuzeybatısında yer alan Alpanos Köyü'ndedir. Deri hastalıkları ve romatiz-mal ağrılara iyi geldiği söylenmektedir.
Yarıkçı Dağ Hamamları: Mihallıççık İlçesi'nin güneydoğusundaki Yarıkçı Köyü'nün Hamam Deresi'nin yanına yapılmıştır. İçinde kükürt, klor, karbondioksit ve demir bulunan suyun sıcaklığı 39°'dir. Deri hastalıkları, felçli ve romatizmalı hastalara iyi gelir.

Gümele Sakarı Ilıcası: Sakarya vadisinde yer alan bu ılıcanın su sıcaklığı 53° olup, yararlanılabilecek güzel tesisleri vardır.
Ilıca: Seyitgazi'nin 30 km. güneydoğusundaki Aktay ve Ağaç köyleri arasında yer alan bu ılıcanın suyunun ağrıları yok ettiği söylenir. Ayrıca etrafında antik eserler de bulunmaktadır.
İhsaniye ılıcası(ılıcabaşı): İhsaniye Köyü yakınında, bir kaç kaynaktan oluşan dere, Bardakçı Suyu'na karışır. Suyu kükürtlü olduğundan deri ve romatizmal ağrılara iyi gelir.
İnönü Ilıcası: Açık bir kaynak olan bu ılıca. İnönü'nün batısında yer almaktadır.

Hasırca Çiftliği:
 Hasırca çiftliği yakınındaki ılıcadır. Suyu 37° -39°'dir, kükürt kokulu ve gazlı olduğundan, ağrılara iyi gelir.
Devamını Oku

15 Eylül 2014 Pazartesi

Eskişehir Kent Rehberi


Hititlere, Friglere dayanan tarihinde pek çok medeniyeti barındıran Eskişehir gelişen şehircilik anlayışı ve uygulamalarının yanı sıra iki üniversitesi, kültürel alt yapısı ile sanat yapıları, havacılık merkezi, planlı sanayisi, yer altı zenginlikleri ve sosyal yaşam seçenekleriyle kenti gelişmiş Avrupa kentleri seviyesine yaklaştırmıştır.
Eskişehir aynı zamanda eğitim ve bilim kentidir. 12 fakülte, 6 yüksek okul, 3 Meslek Yüksek Okulu, 1 devlet konservatuvarı ve 7 enstitü ile Anadolu Üniversitesi ve 9 fakülte, 6 yüksekokul, 5 enstitü ve 1 devlet konservatuvar ile Osmangazi Üniversitesi ile metropol kentlerin dışında iki üniversitesi olan tek Anadolu kenti ünvanını almıştır.
Demiryollarının Türkiye’deki bölgelere dağılımının yapıldığı kavşak noktası olan Eskişehir’de lokomotif üretimi dahil her türlü raylı taşımacılık araçlarını yapabilecek kapasitede büyük bir fabrika ile Şeker fabrikası, Uçak Motorları yapım fabrikası, Skorsky’nin ortak olduğu uçak ve helikopter yan sanayi fabrikası mevcuttur. Türkiye’deki diğer organize sanayi bölgeleri ile kıyaslandığında akılcı bir plana ve geniş alanlara sahip bulunan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde makine üreten fabrikalar, tekstil, konfeksiyon, gıda, elektronik, seramik fabrikaları gibi çeşitli sektörlerde 200’den fazla fabrika faaliyettedir. 
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi kendi enerjisini üretmekte, bünyesinde üniversitelerle birlikte Eskişehir Bilim Parklarını çalıştırmaktadır.
Batı ülkelerinde teknoparklar; bir üniversite çevresinde gelişmekte ve üniversitelerin bilgi birikimi, cihaz ve laboratuvar imkânları ile kütüphane imkânlarının teknopark kiracısı müteşebbis firmalarca kullanılmasıyla büyümektedir.
Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı da bu amaçla kurulmuştur. Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Merkezi bitkilerden ilaç ve kozmetik ham maddesi üretmeye ilişkin araştırmalar yaparken diğer yandan pilot tesislerindeki üretimle sanayi kuruluşlarına öncülük etmektedir.
TÜBİTAK’la birlikte kurulan Seramik Araştırma Merkezi (SAM) ise kendi alanında ileri teknoloji üreten ve bunu sektörle paylaşan kendi alanında Türkiye’nin tek kuruluşudur. Seramik Araştırma Merkezi, “nano teknoloji” olarak adlandırılan ve milimetrenin milyonda biri gibi değerleri konu edinen ileri teknoloji araştırmalarının da öncüsü durumundadır. Bu gelişmeye paralel olarak da Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesindeki Seramik Mühendisliği Bölümü, “Malzeme Bilimi ve Mühendisliği” Bölümüne dönüşerek uğraşı alanını genişletmiştir.
Anadolu Üniversitesi açık öğretim, sivil havacılık, engellilerin eğitimi gibi değişik alanlarda ilkleri gerçekleştirmiş ve öncü olmuştur. Günümüzde ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, yalnızca ekonomik gelişmişlikleri ile değil, o ülkede engellilere yönelik hizmetlerin geliştirilmesi ve genişletilmesi ile de ölçülmektedir. Bu bağlamda Eskişehir de bir çok konuda öncü konuma gelmiş, özellikle engellilerin eğitimi konusunda Türkiye’nin merkezi haline gelmiştir.
Eskişehir hem askeri hem de sivil havacılığın merkezi durumuna gelmiştir. Bu işletmeler, (hi-tech) ileri teknolojiyi kullanmakla yetinmemiş, havacılık sektörünün her alanındaki insan gücünü yetiştirmeyi de görev bilmişlerdir.
Eskişehir’in geleneksel “emek yoğun” pişmiş toprak esaslı sanayisinin yerini Organize Sanayi Bölgesinin kurulup geliştirilmesiyle orta ve büyük ölçekli işletmeler almıştır. Toprak, yalnızca tuğla ve kiremitin hammaddesi olarak kalmamış, vitrifiye, inşaat malzemesi ve çeşitli ev eşyalarının üretildiği temel sanayi maddelerinden biri durumuna gelmiştir. Eskişehir özelinde toprak, aynı zamanda seramik sanatının da temel hammaddesi olmuştur.
Eskişehir, özellikle magnezit, boraks, sepiolid madenleri ve mermer ocakları açısından zengin kaynaklara sahiptir. Eskişehir’in en önemli zenginliklerinden biri de “bor” madenidir. Nükleer sanayiinden uzay araçlarına, gübre sanayiinden ilaç sanayiine, kimya sanayiinden otomobil sanayiine kadar pek çok alanda kullanılan borun, bilimsel ve teknolojik gelişmelerle birlikte uygulama ve kullanım alanı da her geçen gün genişliyor.


Kaynak : www.eskisehir-bld.gov.tr
Devamını Oku

Eskişehir’de Yaşamak İçin 10 Neden !







Eskişehir en sevdiğim şehirler sıralamasında en üst sıralardadır. Lise yıllarım bu şehirde geçmişti. Doksanlı yılların ortasındaki bu dönemde bu şehir gerçekten ‘eski’ydi. Özellikle Yılmaz Büyükerşen hocanın belediye başkanı olmasıyla şehir tam anlamıyla bir Avrupa kenti suretine büründü. Eskişehir hayatımda silinemeyecek derecede birçok anıya ve duyguya ev sahipliği yaptı desem benim için bu şehrin önemini vurgulamış olurum sanırım. Kışı çok soğuk olan bu şehrin havasında bu soğuğa inat ayrı bir sıcaklık vardır. Şimdi Türkiye’de yaşanabilir şehirler sıralamasında 3. sırada olan Eskişehir’de yaşamak için nedenleri sıralamaya başlayalım.

BİR AVRUPA KENTİ HAVASI
Eskişehir’de bir Kuzey Avrupa kentinin dinginliği ve huzuru vardır. Trafik çok fazla değildir. İstediğiniz her yere yürüyerek gitme olanağınız vardır. Bisiklet kullanarak bu şehirde rahatça gezebilirsiniz. İnsanlar birbirine saygılıdır. Buranın halkı öğrencileri sever ve değer verir. Örneğin geçenlerde haberlerde Eskişehir’de eylem yapan bir grup öğrenciye polis müdahale ediyor. Haliyle orantısız güç kullanımı devreye giriyor. Polis dayağına halkın tepkisi gecikmiyor. Yaşlı teyzeler ve amcalar vurmayın çocuklara diyerek polise bağırıyorlar. Başka bir şehirde bu durum nasıl oluyor derseniz. Ankara’da taksideyim yine böyle bir olay yaşanıyor, şoför kardeşim “Arpası fazla geliyor bunların” diyerek olayı kısaca özetliyor. Sevgi ve hoşgörü o kadar önemli ki bu hayatta. Bunun farkına varmak bile büyük bir erdem insan için.

PORSUK NEHRİ
Ortasından nehirler geçen şehirler her zaman insana bir huzur vermiştir. Bir şekilde beton yığınları arasında bir su birikintisinin varlığı insanı rahatlatır. Tuna Nehrinin böldüğü Budapeşte, Arno nehrinin olduğu Floransa, Neckar nehrini barındıran romantik kent Heidelberg, Seine nehri üzerine kurulmuş Paris ya da bir Venedik ne güzel şehirlerdir. Porsuk kenarında oturup bir kahvaltı yapmak, arkadaşlarla muhabbete dalıp zamanı unutmak, Sevdiğin insanı düşünmek ne güzel şeylerdir. Şairin dediği gibi:

hâlâ porsuk kenarında türer dumanım
al sevgilim anne ol bununla
kapılar gıcırdıyor öfkesi geriliyor kınımın
das kapital kadar incesin
görüyorum ellerini…

Oysa ki ben Eskişehir’de Porsuk kenarında seni düşünürken ne çok hayallere dalmış, şemsiyesiz ne kadar çok ıslanmıştım.

ESKİŞEHİR’DE ÖĞRENCİ OLMAK
Bu ülkede öğrenci olunabilecek en güzel şehir kesinlikle Eskişehir’dir. Bir kere gerçekten ucuz bir şehirdir. Değişik alternatifleriyle aradığın çoğu şeyi bulabilirsin. Her şey öğrencilere göre düzenlenmiştir. Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinin kampüsleri çok güzeldir. Öğrenciler arasındaki arkadaşlık bilinci çok gelişmiştir. Eskişehir’de öğrenci evlerinin ayrı bir tadı vardır. Çok güzel ev partileri yapabilirsin. Ve kış ayrı bir güzel yakışır Eskişehir’e. Kış mevsiminde sosyal medya yoluyla binlerce öğrenci toplanıp kartopu oynayabilir. Bu yüzden Eskişehir’de aşık olmak, birini sevmek çok güzeldir. Artık yolda tanıdık görmekten bıkmıyorsanız bu şehir tam size göredir.
 ESKİŞEHİRSPOR
Eskişehirspor şehir takımı olmanın en güzel örneklerinden birisidir. Şehriyle bütünlenmiş bir takım olmanın her hali yaşanır Eskişehir’de. Bütün maçlar bir bayram havasında geçer. Bandosuyla stadyumda neşeli ezgiler eşliğinde maç izlemenin keyfine varabilirsiniz. Özellikle galip gelinen maçlardan sonraki ruh hali inanılmazdır. Eskişehirspor taraftarı olmak demek popüler kültüre isyan etmek, dekoder tüccarlığına hayır demek, bir gol sevinci yaşayabilme ihtimali için 90 dakika beklemek demektir özünde. Ayrıca Eskişehir’de siz siz olun başka takımın formasını giymeyin derim. Her şeye rağmen bir Türkiye gerçeği olarak fanatizm olayları burada da yaşanmakta olup, özellikle kaybedilen maçlardan sonra dayak yeme ihtimaliniz mevcuttur. Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevmiştim misali. Bu kadar kusur kadı kızında da olur diyerek Es-es-es-ki-ki-ki-eski-eski-es nidaları ile bu konuyu kapatalım.

YILMAZ BÜYÜKERŞEN
Bir şehrin belediyecilik anlayışının temelinde insanlara göre yaşanabilir bir kent yaratmak olmalıdır. Maalesef Türkiye’de belediyecilik anlayışının çoğunda sırtını siyasi hükümete yaslayıp Twitter’dan insanlara laf sokma, resmi bayramlarda bilmem kaç bin top dağıtma anlayışı hakim olmuş durumda. Oysaki sanatçı ruhlu Yılmaz Büyükerşen hoca siyasi iktidarın nimetlerinden faydalanmadan Eskişehir’i yaşanabilir kent haline getirmiştir. Sanatı ve sanatçıyı seven bir insanın hayata bakışı her zaman farklıdır. İnsana dayalı belediyecilik anlayışının en güzel örneklerinden birisidir Eskişehir. 1999’da Büyükşehir belediye başkanı olan Profesör Yılmaz Büyükerşen 2009 yerel seçimlerinde %50 üzeri bir oyla yine belediye başkanı olmuştur. O Eskişehir’i, Eskişehirlide onu sevmeye devam etmektedir.
DEMİRYOLU KÜLTÜRÜ
Eskişehir demiryolu kültürünün en geliştiği şehirlerden bir tanesidir. Burada tren deyince insanların aklına konserve kutuları gelmez. Eskişehir’de demiryollarında çalışmayanlar bile Sabo nedir bilirler. Sabo kokusunu özleyen insanlar vardır. 1998 yılında kapanıncaya kadar demiryollarına nitelikli personel yetiştiren Demiryolu Meslek Liseli bu şehirdeydi. Üç büyük şehre ulaşım genelde tren ile yapılır. Eskişehir’in o küçük ama melankolik garı 24 saat cıvıl cıvıldır. Birileri uğurlanır, birileri karşılanır, sıcak kucaklaşmalar yaşanır, gözyaşları akar, sevda sözleri söylenir mutluluk ya da ayrılıklar üstüne. Ayrıca Eskişehir’in çok gelişmiş bir Tramvay ağı mevcuttur. Şehrin içinden yılan gibi süzülen tramvay’da seyahat etmek keyiflidir. Kadın vatmanlara selam verirseniz, onlarda size sıcak bir gülümseme ile karşılık verirler.

MİTHAT KÖRLER
Eskişehir denilince akla gelen en önemli şarkıcı Mithat Körler’dir. Her ne kadar yaptığı müziği pek beğenmiyor olsam da sanatçımız hafif müzik başlığı altında memleket temalı eserler üretmeye devam etmektedir. Özellikle parklarda, bahçelerde, çiçekler arasında, trenlerde klip çeken unutulmaya yüz tutmuş bir ekolün zamana direnen son kalesi gibidir kendisi. Unutulmamalıdır ki içinde Eskişehir olan her türlü etkinliğin içinde mutlaka Mithat Körler’in olması bir fizik kanunu gibi geçerliliğini korumaktadır.

YEME-İÇME
Eskişehir’de her türlü damak tadına hitap eden çok geniş yemek kültürü vardır. Mesela hamburger yemek için illa dünyaca ünlü bir fast food restaurant’ına gitmenize gerek yoktur. İtalyancada ‘küçük çam ağacı’ anlamına gelen Pino gidilmesi gereken bir lezzet durağıdır. Meşhur Çibörek için Alpuda’ki Sülayman Abi bir numaradır. Bunun için 40 km yol gidemem diyorsanız şehir merkezindeki Kırım ve Papağan en önemli adreslerdir. Meşhur Eskişehir köftesi için alternatif çok fazla olsa da Rodop Köftecisi, Tuna köftecisi, Kocausta ve Köfteci Ali önereceğim isimler. Ayrıca köftenin yanında mutlaka Şıra içilmelidir. Eskişehir’e gelirseniz Balaban’ı tatmanızı öneririm. Bunun için en güzel adresler Hüsmen ve Abdüsselam’dır. Kahvaltı için “Acıktım” güzel bir yerdir. Fiyatlar biraz tuzlu olsa da insana keyif verir. Çorba için Sıcaksular’daki Mahir’i ve Hamamyolu’ndaki pasaj içerisindeki Orhan’ı öneririm ama sadece öğlenleri açıktır. Şayet sabaha karsı bir yerde çorba içeceğim diyorsanız Onur İşkembe tek adrestir. Erkek erkeğe meyhane yapılacaksa Kör Kamil veya Su Boyundaki Gaziantep favorimdir. Kızlı erkekli gideceğiz diyorsanız ise Bomanti’yi tavsiye ederim. Ama gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırın derim. Eskişehir-Bursa-Kütahya yolu üzerinde Eskişehir’e çok yakın mesafede ünlü Ayten Usta’nın çok hoş yöresel yemekleri vardır. Yolu buradan geçenlerle şiddetle tavsiye ederim. Fiyatlarda uygundur ayrıca. Görüldüğü gibi Eskişehir’de yemek için çok fazla seçenek mevcuttur.

GEZELİM GÖRELİM
Eskişehir’e geldiniz diyelim. Nereleri gezelim diye bir soru sorabilirsiniz. Şöyle bir liste çıkaralım o zaman. Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı, Kent Park, Japon Bahçesi, Şelale Park, Odunpazarı Evleri, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Porsukta bot ve gondol gezisi, Devrim Arabası Müzesi, Şehri- Aşk Adası, Karikatür Müzesi, Hava Müzesi, Yazılıkaya, Seyit Battalgazi Türbesi, Sivrihisar Pesinus Antik Şehri, Yunus Emre Türbesi, Nasrettin Hoca Türbesi. Özellikle ilk yerli arabamız olan Devrim’in acıklı hikayesi mutlaka bilinmelidir.
KAFELER VE BARLAR
Eskişehir’in en güzel yönlerinden biri çok gelişmiş bir kafe ve bar kültürünün olmasıdır. Genelde hepsinin birbirine yakın olmasından dolayı bir gecede bir çok mekanda değişik alternatifleri denemek mümkündür. İster istemez bazı mekanlar artan popülerliğine paralel olarak öğrenciyi nasıl soyarım mantığı gütmeye başlamıştır. Eski ismiyle Vural Sokak olan Barlar Sokağı genelde öğrenciye hitap eder. İstanbul’un önemli alternatif müzik mekanlarından Peyote bu sene içerisinde bir şubesini de bu sokakta açmıştır.

İşte kısaca Eskişehir böyledir. Bir şehri sevmek için basit neden yeterlidir. Bazen bir şehri bir insan gibi seversiniz, bazen de bir insanı bir şehir gibi. Anahtar kelime çok basit ‘Sevmek”.  Bir dönem sırf bu yüzden kalbimin yarısını Eskişehir’de bırakmıştım.
Mehmet Erdoğan yazdı.
Devamını Oku